26 Mayıs 2008 Pazartesi

III. Ruh

I.
İhtiyar ruh, olmadı damarlarında kan
Bitkin düştün, sevmedin ölümlü beden
Sır; doğmadan öldün sen
Üzülme boşuna, güzelliğin aynada yansımaz diye
Bitkin bacaklarına kuvvet, tanrının gazabından…
Ölülerin öyküsü anlatılan köy
Bir gece ansızın perdeleri oynattın, muma üfledin
Bebekler ağladı, kadınlar korktu
Kendine ait korkun bile olmadı
Korku oldun istemeden
İhtiyar ruh
İhtiyar ruh
Bitkin bacaklarına kuvvet, tanrının gazabından
Sessizliğe hürmet, tohumlandın ve öldün yüzünü görmeden
II.
Güneş doğumu, orman kokusu
Yol ayrımına yürüyor tüccar, kanatlarının yerinde yükü
Sabahı aydınlatır, genç ve parlak yüzü
Suya bakarken teslim oldu kalbine
Suda yansıdı sevdiği son kadının yüzü
Tanrıya hürmet, arandın ve kayboldu kendini göstermeden
Kimi zaman, “Tanrı beni sevmedi, beni benden aldı”
Kimi zaman, “Sevmeye teslim, yok oldum gün batarken”
Haykırış, yakarış ve nefret
Düşten öteye ne kaldı geriye
Kimi zaman, “Tanrı beni sevmedi, beni benden aldı”
Kimi zaman, “Sevmeye teslim, yok oldum gün batarken”
Rüzgâr kanat gerip kuş oldu peşinden
Ahhh… “nerdesin sevdiğim yüz” diye yedi diyar hüzne teslim
Bilmedin sonunda öldün, sabahı görmeden
Ahıt
Benim sevdiğim yüz güzel bir ruh
Yüzü çiçek bahçesi, güzel gül
Benim sevdiğim ruh güzel bir yüz
Sudan daha berrak, güzel gül
III.
O vardı
Bir gece masalı
Uykuya daldımda canlandı rüyalar
Ağlayan bebektin;
Masum ve zavallı, ait değil kimseye
Gün ağarmadan kayboldun kendince
Babanın gözyaşları fidanladı gülleri
Kadınların ağlayışları hükmetti geceye
Ölü bebek, uzakta kaldın
Ölü bebek “olmayan yaşantından alınmış güzel yüz”
Ölü bebek, toprağa düştün
Ölü bebek “sevmedin, hissetmeden damarlarındaki kanı”
IV.
Masum
Kaderi lanetli
İsyan etti tanrıya
Doğmadan öldü
Tutmadan elini tanrının
Yol aldı güzel ruh
İhtiyar bir geleceğe
“tohumlandın ve öldün yüzünü görmeden”

Hiç yorum yok: